New York’taki Big Bend Binası, Neden Diğerlerinin Aksine Kavisli Şekilde Tasarlanıyor? (Sebebini Öğrenince “Varmış Bir Bildikleri!” Diyeceksiniz
Big Bend adı verilen devasa yapı, yalnızca yükseklik açısından değil, aynı zamanda benzersiz mimarisiyle de görenleri kendine hayran bırakmayı amaçlıyor.
Sıra dışı yapısıyla yalnızca bir gökdelen değil, aynı zamanda mimari bir harika olarak dikkat çeken projenin yapımına 2024’ün sonlarına doğru başlanması ve 2028 yılındaysa tamamlanması bekleniyor.
Big Bend’in en dikkat çekici yanı, yaklaşık 600 metre uzunluğundaki devasa kavisli yapısı! Peki neden böyle bir tasarım tercih edilmiş?
Çünkü binanun bu kavisli yapısı onu diğer gökdelenlerden ayırarak geleneksel mimariye kafa tutan bir bina hâline getiriyor.
Geleneksel gökdelenlerin dikey yapısının aksine, Big Bend yatay olarak genişleyerek ve kıvrılarak bir kemer oluşturan tasarımıyla dikkat çekiyor.
Yerden yüksekliği 610 metre olan bu gökdelen, kavisli yapısı sebebiyle toplamda 1200 metre uzunluğa sahip.
Asılına bakarsanız bu kesintisiz uzunluğu ile şehrin en uzun binası olmayı da başarıyor.
Hem estetik hem de mühendislik açısından son derece yenilikçi bir yaklaşımın ürünü olarak görülen bu bina tamamlandığında New York’un en ikonik binaları arasında yer alacak gibi görünüyor.
Big Bend’in öne çıkan özelliklerinden bir diğeriyse yenilikçi mühendislik çözümleri.
Binanın, dünyanın en uzun ve en ince yapısı olarak tasarlandığı biliniyor.
Bu sebeple, yapının rüzgâr direncine karşı dayanıklı olmasını ve sismik aktivitelerden etkilenmemesini sağlamak için son derece gelişmiş mühendislik tekniklerinin kullanıldığı belirtiliyor.
Örneğin, binanın temelinde kullanılan derin kazık teknolojisinin yapının stabilitesini artırırken, dış cephede kullanılan özel cam panellerin ise enerji verimliliğini maksimuma çıkarttığı söyleniyor.
Ek olarak, artık neredeyse her yeni gökdelende gördüğümüz akıllı bina sistemleri, enerji tüketimini optimize ederken, aynı zamanda bina sakinlerine konforlu ve güvenli bir yaşam alanı sunmayı amaçlıyor.
Ayrıca, güneş panelleri ve yağmur suyu toplama sistemleri gibi sürdürülebilir teknolojiler de binanın çevre dostu olmasına katkıda bulunmak amacıyla kullanılacak.
Son olarak, binanın iki ucu arasında yer alan asansör sistemi, yay boyunca kesintisiz hareket edebilen özel bir teknolojiye sahip olacağı belirtiliyor.
